Kahramanmaraş’ta özel bir hastanede tıbbi sekreter olarak görev yapan 42 yaşındaki Eser Karaca, yıllarca süren şiddet döngüsünden kaçmak için defalarca devlete sığındı. Ancak bu sığınma çabaları, 21 Mayıs sabahı çalıştığı hastanenin koridorunda silah sesleriyle son buldu. Karaca, eski eşi Atilla Ayıntaplı tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürüldü.
Uzaklaştırma vardı, koruma yoktu
Eser Karaca, can güvenliğinden endişe duyduğu için daha önce üç kez uzaklaştırma kararı aldırdı. Dördüncü başvurusunu yaptığı gün ise yaşamdan koparıldı. Bu durum, kamuoyunda büyük endişeye yol açtı. Çünkü Karaca'nın ölümü, adeta "bu kadını kimse korumadı" dedirtti.
Elektronik kelepçe neden uygulanmadı?
Kadına yönelik şiddetle mücadelede kullanılan en önemli önlemlerden biri olan elektronik kelepçe, Karaca’nın dosyasında yer almadı. Oysa ki mevcut yasalar, kelepçe uygulamasına açık bir şekilde izin veriyor.
Karaca, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (ŞÖNİM) ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurarak açıkça kelepçe talebinde bulundu. Ancak ŞÖNİM neden bu talebi onaylamadı? Neden harekete geçilmedi?
Bugün, ŞÖNİM bünyesinde görev yapan personel sayısı 1000’i geçmiş durumda. Teknik ve idari kapasite varken, gerekli adımlar neden atılmadı?
Kamuoyu şimdi haklı olarak soruyor:
"Koruyamadıysak bile, neden elektronik kelepçe kararı vermedi?"
Kurumlar görevini yerine getirdi mi?
Karaca’nın ölümü, kadına yönelik şiddetle mücadelede kurumsal koordinasyonsuzluğu gözler önüne serdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, ŞÖNİM, gibi karar merciinde yer alan kurumların etkin şekilde işlememesi, bu kaybın en temel nedenleri arasında yer alıyor.
Hastanelerde polis zorunluluğu gündemde
Bu trajik olay, sağlık kurumlarında güvenliğin yeterince sağlanamadığını bir kez daha ortaya koydu.
Özellikle özel hastanelerde, sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması amacıyla sürekli polis varlığı artık tartışmasız bir zorunluluk haline gelmiştir.
Eser Karaca’nın öldürüldüğü hastane, kamuoyunun gözünde güvenlik açığının sembolü haline geldi.
Editörden:Bu sadece bir ölüm değil, ihmalin ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Eser Karaca'nın adı artık sadece bir haberin başlığı değil; sessiz bırakılan binlerce kadının çığlığıdır.Eser Karaca’nın arkasında tamamlanmamış hayaller, bir evlat, bir aile ve onu çok seven mesai arkadaşları kaldı.
O artık sadece bir istatistik değil, adı bilinmeyen binlerce kadının yaşadığı ortak kaderin adıdır.