10 yıldır Türkiye'nin dört bir yanından toplanan 300 çift ayakkabı ve çizmeler...
55 yaşındaki Rıfat Polat, eski ayakkabıları biriktirme merakının çok uzun süre önce başladığını söyledi. İlk başlarda aile büyüklerinin yadigarı olan ayakkabıları sakladığını belirten Polat, daha sonraki zamanlarda da bunun bir tutkuya dönüştüğünü hatırlattı.
30 Kasım 2020 - 11:09
Polat, “Bu merakım, çocukluk dönemlerimde başladı. Çocukluğum ilçeye bağlı çalış Mahallesi’nde geçti. O dönemlerde bizim ve büyüklerimizin ayakkabı için seçeneği pek fazla değildi. İlk başta aile büyüklerimin ayakkabılarını sakladım. Daha sonraları il dışındaki gezilerimde gördüğüm ayakkabılar ilgimi çekmeye başladı. Hoşuma giden, eski kültürümüze ait ayakkabıları ve çizmeleri satın almaya başladım. Yıllar geçtikçe koleksiyonum büyüdü. 10 yılda 300 çift ayakkabı biriktirdim. Şimdi bir odam müze gibi oldu” dedi.
Koleksiyonunda hayvan postundan yapılmış ayakkabıların, buz patenin, kar ayakkabısının, takunyaların, ip çizmelerin ve el yapımı birçok çeşidin yer aldığının bilgisini veren Rıfat Polat, “Bu ayakkabıların, çizmelerin hepsinin bir hikayesi bulunuyor. Kimisi tarihe ışık tutuyor; kimisi de özeliği ile insanların hayatını kolaylaştırıyor. Özellikle Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden kalma ayakkabılar çok hoşuma gidiyor. Aralarında 100 yıllık olan da var daha eski olan da. Birçoğu bugün kullanılmıyor artık. Modern hayata uyduk, senede değiştirdiğimiz ayakkabının sayısı bellisiz oluyor. Her şeyi kullan at kullan at. Ama benim için hepsi çok değerli. Hepsinde el emeği ve göz nuru var. Hepsini özenle saklıyorum. Amacım gelecek nesillere bunları bırakmak.
Birçok yer de bu gibi eserler için özel olarak hazırlanan müze tarzı mekanlar var. Elbistan’da da böyle bir yer oluşturulursa herkes bu ayakkabıları görür” ifadelerini kullandı.
Koleksiyonunda hayvan postundan yapılmış ayakkabıların, buz patenin, kar ayakkabısının, takunyaların, ip çizmelerin ve el yapımı birçok çeşidin yer aldığının bilgisini veren Rıfat Polat, “Bu ayakkabıların, çizmelerin hepsinin bir hikayesi bulunuyor. Kimisi tarihe ışık tutuyor; kimisi de özeliği ile insanların hayatını kolaylaştırıyor. Özellikle Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden kalma ayakkabılar çok hoşuma gidiyor. Aralarında 100 yıllık olan da var daha eski olan da. Birçoğu bugün kullanılmıyor artık. Modern hayata uyduk, senede değiştirdiğimiz ayakkabının sayısı bellisiz oluyor. Her şeyi kullan at kullan at. Ama benim için hepsi çok değerli. Hepsinde el emeği ve göz nuru var. Hepsini özenle saklıyorum. Amacım gelecek nesillere bunları bırakmak.
Birçok yer de bu gibi eserler için özel olarak hazırlanan müze tarzı mekanlar var. Elbistan’da da böyle bir yer oluşturulursa herkes bu ayakkabıları görür” ifadelerini kullandı.
Bu haber 3395 defa okunmuştur.
YORUMLAR